Hatice Adirnazlı ile Şair Mesut Sav Röportajı
Çankırı Karatekin Üniversitesi Yüksek Lisans Felsefe Bölümü Öğrencisi Hatice Adirnazlı'nın Değerli Yazar Şair Mesut Sav ile keyifli sohbeti
Kısaca kendinizden bahseder misiniz? Kimdir Mesut SAV? Biraz sizi tanıyalım.
Öncelikle kıymetli vaktinizi ayırdığınız, bana da böyle bir fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederim.
Ben Öğretmen-Şair Mesut SAV.1978 yılında Sakarya ilinin Kaynarca ilçesine bağlı küçük bir köy olan Dudu Köyü’nde dünyaya geldim. İlkokulu köyümdeki okulda tamamladım. Başarılı bir öğrenci olduğumdan olsa gerek ilkokul öğretmenim İsmet ÇELİK’in yönlendirmesiyle Sakarya Arifiye Öğretmen Okulu’nun ortaokul bölümüne yatılı olarak başladım. Liseye de aynı okulda yatılı olarak devam ettim.1995 yılında Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Bölümü’nü kazanarak üniversite hayatına başladım.1999 yılında üniversiteden mezun olarak aynı yıl Ordu ili Akkuş İlçesi Damyeri-Tösger Mahallesi’nde öğretmenliğe başladım. Daha sonra Sakarya ili Hendek İlçesi Yayalar Köyü’nde meslek hayatımı sürdürdüm.2008 yılında evlendikten sonra Ankara’ya yerleştim. Mamak İlçesi Kıbrısköy Mahallesi Alper Tunga İlkokul’u ve Ortaokulu’nda 2022 yazına kadar Sınıf Öğretmenliği ve Sosyal Bilgiler Öğretmenliği alanlarında hizmet ettim. Halen Altındağ İlçesi Doğantepe Ortaokulu’nda Sosyal Bilgiler Öğretmeni olarak görev yapmaktayım. Evliyim, bir çocuk babasıyım.Kendinizi bir kelime ile anlatır mısınız derseniz; tam bir münzeviyim. Aşırı kalabalık ortamları sevmiyorum. Doğa aşığıyım. Doğada olup bitenleri gözlemlemekten büyük keyif alıyorum. Fırsat buldukça mutlaka şehrin kalabalığından uzak daha sakin yerlere giderek ruhsal dinginlik sağlıyorum.Şiirin,müziğin ve çayın müptelasıyım.
Eserleriniz arasında göz bebeğim diyebileceğiniz bir tanesi var mı?
Şu ana kadar iki kitap çıkarmış oldum.İlk kitabım “Yalnız Adam” ikincisi ise “Mevsim Sonbahar.”İki kitap da benim için özel,iki kitap da benim için çok anlamlı.Şiir konusunda emeklemeye başladığımdan olgunlaşıncaya kadar süren evrenin yapı taşları her biri.Belki o taşların bazen ölçüsü,bazen rengi tutmamış olabilir.Ancak; ben bilirim ki her birinin benim gelişimime çok büyük katkıları oldu ve olmaya devam ediyor.
En son hangi kitabı okudunuz?
Attila İlhan,Tutuklunun Günlüğü
Ne oldu da ben artık yazmalıyım dediniz, Sizi yazmaya iten şey nedir?
Duygusal bir yapımın olduğunu çocukluktan beri fark ediyordum aslında. Bunu yazarak gerçekleştirebileceğim konusunda doğrusu kimseden destek yada öneri almadım. Ortaokulda Türkçe dersinde yazmış olduğum bir gezi yazısı örneği öğretmenim tarafından ödüllendirilmişti. “Ben bir şeyler yazmalıyım.” gibi bir hedefim doğrusu o yaşlarda olmadı.Şiir yazmak sanıldığı kadar kolay bir meziyet değildir.Öncelikle belli bir bilgi birikiminin olması gerektir ki inşa ettiğiniz yapı ayakta kalabilsin.Bu da belli bir olgunlaşma sürecinin geçmesini gerekli kılabiliyor.Her söylediğiniz anlamlı sözler yahut yazdığınız anlamlı sözler şiir değeri taşımaz ki, edebi bir yanı olmalı söylediklerinizin ve yazdıklarınızın.Şiir severler okurken ne kadar fark edebilir bilemiyorum ancak hece ölçüsü ile de serbest ölçü ile de şiirler yazıyorum ve bunu çok önemsiyorum.Çünkü; hece ölçüsü demek milli ölçü demektir ki ben de milletim ile her zaman gurur duydum. Türk kültürüne bir nebze de olsa katkıda bulunmak benim vatanıma olan borcumdur.
Yazma konusunda benim için dönüm noktası Yusuf HAYALOĞLU ile bir kitapçıda tesadüf eseri karşılaşmak oldu.”Gözleri İntihar Mavi”şiir kitabı imza gününde kendisini tanıma fırsatı buldum.Sonrasında ben de şiirler yazıyordum geliştirmeye başladım.Yazdığım şiirleri antolojide kayda almaya başladım ve zamanı geldiğini düşündüğümde ilk kitabımı “Yalnız Adam” ı çıkardım.Son olarak da Ekim-2020’de “Mevsim Sonbahar” adlı şiir kitabım şiir severler ile buluştu.
Kitap yazmaya devam edecek misiniz?
Şiir kitabı yazmak Don Kişot olmayı gerektiriyor.Ticari kaygı taşıyan yayınevleri size hikaye,anı,roman yazmanızı salık veriyorlar.Her şeye rağmen şiir yazmayı seviyorum.Kitap yazma konusunda okurlara söz veremeyeceğim. Ancak; sosyal medya vasıtasıyla şiirle olmaya devam edeceğimi söyleyebilirim.
Kitabın daha çok okura ulaşması için neler yapıyorsunuz?
Reklam ve ticari konular çok da haz aldığım konular değildir. Şiirlerimi merak eden tüm şiir severler şiirlerime sosyal medyadan ulaşabilirler.
Sohbetiniz için teşekkür ederim.
Kıymetli vaktinizi bana ayırdığınız için ben teşekkür ederim.Şiirle kalın efendim…
Haber Merkezi
