Mevsim Sonbahar'ın Yazarı Mesut Sav'ın Ödüllü Yazar Harun Doğruyol ile edebiyat hakkındaki sohbeti.
Kendinizden bahseder misiniz?
1972 Balıkesir doğumluyum. Orta ve lise eğitimimi Aydın Ortaklar Öğretmen Lisesinde tamamladım. Bir yıl ODTÜ tarih bölümünde öğrenim gördükten sonra yeniden sınava girerek, Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği bölümünü kazandım. Mezun olduktan sonra Milli Eğitim Bakanlığında yedi yıl öğretmen olarak görev yaptım. Daha sonra Manisa Celal Bayar Üniversitenin açmış olduğu sınavda başarılı oldum. Halen öğretim bu kurumda görevlisi olarak çalışıyorum. Yüksek lisansım destan ve mitoloji üzerine, doktoram ise roman üzerinedir.
Şiir ile ilginiz ne zamandan beri sürmektedir?
On beş yaşından beri şiirle ilgileniyorum. İlk şiir kitabım “Avare Akrep” 2020 de çıktı. Bu kitap otuz yıllık şiir serüvenimin özeti gibidir. Kitaptaki ilk üç şiir Türk Dil Kurumunun “Türk Dili” dergisinde yayınlanmıştır. “Okul Yolu” adlı şiirimi on beş yaşındayken yazmıştım. “Geride Kalan” adlı şiirimi ise kırk yedi yaşında. Şiirler arasında ton, fikir, sıcaklık, felsefe, doku, imaj, etkilenme, dönem, anlayış, biçim farklarının olması doğaldır. Değişmeyen şey ise samimilik ve bir şey anlatma arzusu, insanları şahit tutma çabasıdır. Üniversite yılarımda kadim dostum Mustafa Sarı ile (kendisi iyi bir şairdir) hep şiir konuşurduk. En büyük zevkimiz şiir okumaktı, özellikle İsmet Özel. Öğrenim hayatım şiirin peşinde geçti. Şiirde bir kutup seçtin mi diye soranlara Ahmet Haşim diyorum. Büyük bir şair olmasına rağmen, kendine değil, şiire hizmet etmeyi seçmiştir o. Sadece şiire hizmet etmek ve onun onurunu korumak. Bunu değerli buluyorum.
Ödül alan son kitabınızdan bahseder misiniz?
“Sayıklamalar” isimli şiir kitabım “Altın Kalem” ödülünü aldı. Bu devirde bir şiir kitabının ödüle layık bulunması şiir ile ilgili umutlarımı yeşertti. “Sayıklamalar” olgunluk çağı eseri olarak görülebilir. Kendi sesimi buldum diyebilirim. İçime doğru yüksek sesle bağırdığım şeylerdir bu kitap. Alışamadığım, alışmayı reddettiğim şeylere karşı tek kişilik bir sorgulamadır. Uyanıkken gördüğüm sanrıların toplamıdır. Şu mısralar kitabın özetidir sanırım:
Olamayanların ülkesinde /Kabullerle örülmüş hayatta/Dev nutuklara inat
Bir bahane seçer insanlar yaşamak için/Kimi gökyüzü arar geceleri/Kimi dileğinden vazgeçer
Herkes hesaplıca susarken/Bütün yük şiire kalır/Bu ışıksız kabusta/Devrik benim cümlelerim
Yıkıntılar arasından seslendiğim için
Başka kitaplarınız var mı? Onlardan bahseder misiniz?
Manisa Celal Bayar Üniversitesinde İngiliz Dili Edebiyatında Karşılaştırmalı Edebiyat dersleri verdim. Derslerde Türk ve Batı hikayeciliğini ele aldım. Ders notlarımı bir kitaba dönüştürdüm. “Öykü Evreni” adlı kitabım bu şekilde doğdu. Teorik ve akademik bir kitaptır. Bu kitaptan cesaret alarak bir öykü kitabı hazırlamaya karar verdim. Şiirin gücü ile öykü teorisi, güçlü imajlar ile kurgu aynı metinde olacaktı. Öykülerimi bir tartıya çıkarmak için “Takım Elbise” adlı öykümü Kayseri Büyük Şehir Belediyesinin düzenlediği 5. öykü yarışmasına gönderdim. Öykü 2200 eser arasında ikinci oldu. Beni asıl mutlu eden şey ise derslerimde eserlerini incelediğim Cemal Şakar, Necip Tosun, Mehmet Narlı hocanın jüride bulunmasıydı. “Baş Fiyat” adlı öykü kitabım artık ortaya çıkmaya hazırdı.
Kimleri okuyorsunuz?
Poe ve Chekov vazgeçilmezim. Alice Munro, Etkar Keret, Charle Bukowski favorilerim. Sait Faik ise başucu kitabım. İsmet Özel ise bambaşka bir yerdedir benim için.
Gençlere bir tavsiyeniz var mı? Günlük tutuyor mumsusunuz?
Günlük tutmuyorum. Gençlere hazır hissettiğinizde yazın diyebilirim ancak.
Şu anda üzerinde çalıştığınız bir projeniz var mı?
Bir masal kitabı yazmayı düşünüyorum. Öğüt verme amacı olmayan fakat okumayı sevdirecek hikayelerden oluşan bir kitap. Masal yazarken kendimi daha özgür hissediyorum. Hayal gücüm, kaygı gütmeden özgürce gezinebiliyor.
Haber Merkezi
